Faruk Yalçın ZOO

KORUMA PROGRAMLARI

EX-SITU

Tür devamlılığı tehlike altında olan canlıların doğal yaşam ortamlarının dışında koruma altına alınıp üremelerinin sağlanmasıdır.

Günümüzde ex-situ programları yaban hayattan değil, başka koruma tesislerinden faydalanarak üreme programlarını yaygınlaştırmayı ve tür nüfusunu arttırmayı amaçlamaktadır.

Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı, 8 nesli tükenme tehlikesi altında bulunan hayvan türünü koruma altına almıştır.

IN-SITU

Yasa dışı avcılık ve canlıların doğal yaşam alanlarının daralması (kentleşme sonucu habitat kaybı); canlıların soy devamlılığını ve dolayısı ile ekolojik sistemin üzerine kurulduğu tür çeşitliliğini riske sokan en önemli 2 etken. Tehlike altındaki türleri bu etkenlerden korumak amacıyla doğal yaşam alanlarında gerçekleştirilen koruma çalışmaları, çeşitli kuruluşlar ve özellikle hayvanat bahçelerinin destekleri ile sürdürülebiliyor. Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı bu kapsamda, tehdit altında bulunan Zürafa, Hint Gergedanı, Afrika Gözlüklü Penguen, Kızıl Panda, Boynuzlu Kuşlar ve Boz Ayılar için toplam 7 koruma projesine destek vererek doğadaki tür çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlıyor.

Giraffe Conservation Foundation (Zürafa Koruma Vakfı)

Afrika’da aktif olarak saha çalışmaları yürüten Zürafa Koruma Vakfı’na sunduğumuz katkılar, vakfın “Operation Twiga III” ismini verdiği koruma projesine aktarılacak. Proje kapsamında, Uganda’nın zürafa nüfusu barındıran 3 ayrı bölgesinden biri olan ve sadece 35 zürafa barındıran Kidepo Valley National Park’a, Murchison Falls mevkiinde bulunan nüfustan Nil nehri aşılarak zürafa transferi gerçekleştirilecek.

Kidepo Valley mevkiinde yaşayan Nubian (Rotschild’s) zürafalarının sayıları 90’lı yıllarda sadece 3 bireye kadar düşmüş ancak müdahaleler sonucunda toplam nüfus 35’e kadar yükselmişti. Buna rağmen, nesillerini sürdürebilmek için Twiga III Operasyonu ile gerçekleşmesi umulan nüfus desteğine muhtaçlar.

Zürafa, Dünya Doğa ve Doğal Yaşamı Koruma Birliği (IUCN Redlist) tarafından “Kırılgan” (Vulnerable) statüsüne alınmıştır. Parkımızda koruma altında bulunan Rotchild’s Zürafaları ise yaklaşık 1.600 birey ile zürafa alt türleri arasında nesli en ciddi anlamda tehdit altında olan zürafa türüdür.

Bu narin canlıların koruma altında tutulması için destekçisi olduğumuz GCF tarafından yürütülen Twiga III operasyonunun detaylarına ve vakfın Uganda’da gerçekleştirdiği tüm çalışmalara aşağıdaki bağlantılardan ulaşmanız mümkün:

Nubian Giraffe Conservation in Uganda
World Giraffe Day

Centre for Wildlife Rehabilitation and Conservation (Yaban Hayat Rehabilitasyon ve Koruma Merkezi)

Hindistan’ın Assam eyaletinde ve UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan Kaziranga Milli Parkı, doğadaki Hint Gergedanı nüfusunun 3’te 2’sini barındırıyor. Muson yağmurları ile sellere maruz kalan park aynı zamanda Bengal Kaplanı, Asya Fili ve Hint Bizonu gibi birçok farklı türe de ev sahipliği yapıyor. Ancak her yıl yaşanan seller sırasında ailelerini kaybeden yavrular dışarıdan müdahaleye muhtaçlar.

Bu amaçla kurulan CWRC, Hindistan’da öksüz kalan veya yaralanan hayvanlara yönelik çalışmalar yürüten tek tesis. CWRC tarafından kurtarılan hayvanlar tedavileri tamamlandıktan sonra kurtarıldıkları alana mümkün olan en yakın konuma geri bırakılıyorlar. Ancak bazı durumlarda uzun süre bakıma muhtaç olan hayvanlar için yaşam alanları da mevcut. Açıldığı 2002 yılından bu yana yaklaşık 4.500 vaka ile ilgilenen merkez, vakaların %60’ını doğaya geri bırakmış durumda.

CWRC koruma merkezi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayın.

FYZoo olarak; 2019’un ilk günlerinde başlatılan işbirliği sonucunda, WTI: Wildlife Trust of India (Hindistan Yaban Hayat Vakfı) çatısı altında bulunan CWRC: Center for Wildlife Rehabilitation and Conservation (Yaban Hayat Rehabilitasyon ve Koruma Merkezi) tarafından, nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Hint Gergedanlarına yönelik yürütülen koruma çalışmalarını resmi olarak desteklemeye başladık.

İşbirliği kapsamında her yıl artarak devam edecek maddi katkının yanı sıra veteriner hekimlerimiz ile saha desteği de sağlayacağız. Bir başka deyişle; parkımızda koruma altında olan Hint Gergedanları Samir ve Komala, ziyaretçilerimizin destekleri sayesinde doğadaki türdeşlerine yardım edebilecekler.

(SANCCOB) Güney Afrika Deniz Kuşlarını Koruma Vakfı

Parkımızda da koruma altında bulunan Afrika Gözlüklü Penguenler, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde (IUCN Redlist) “Tehlike Altında” (Endangered) kategorisinde bulunuyor. 2010 yılında “Kırılgan” kategorisinden “Tehlike Altında” kategorisine alınan Afrika Gözlüklü Penguenler, ticari balıkçılık ve petrol sızıntıları sonucu habitat kaybı gibi sebeplerle yaban hayatta bulunan sayıları ciddi bir düşüş göstermeye devam ediyor.

FYZoo olarak, Afrika Gözlüklü Penguenlerin korunması ve söz konusu düşüş trendinin durdurulabilmesi için 1968 yılından bu yana Güney Afrika’da çalışmalar yürüten SANCCOB’u desteklemekten gurur duyuyoruz. İşbirliği ilişkisi kurduğumuz tüm koruma projelerinde olduğu gibi, amacımız sadece maddi destek sağlamak değil, ziyaretçilerimizi bu konuda bilinçlendirecek faaliyetlerle farkındalık seviyesini arttırmak ve ayrıca projelere bilfiil katılarak saha desteği sağlamak.

Başta penguenler olmak üzere doğada yaralı, hasta, terkedilmiş ve sızıntılar sonucu petrole maruz kalmış deniz kuşlarına yönelik kurtarma, rehabilitasyon ve doğaya geri kazandırma çalışmaları yürüten Güney Afrika Deniz Kuşlarını Koruma Vakfı (SANCCOB), petrole maruz kalan canlıları kurtarma alanında dünya lideri konumunda bulunuyor. SANCCOB yaklaşık 1.500’ü penguen olmak üzere yılda 2.500 civarında deniz kuşu kurtarıyor. Ancak bu rakam petrol sızıntısı yaşanmayan yıllar için geçerli. Petrol sızıntısı durumlarında ise kuruluş çok daha ciddi adetlerle ilgilenmek durumunda kalıyor. Penguen dahil senede yaklaşık 24 farklı deniz kuşu türü kuruluşun kurtarma çalışmalarından nasibini alıyor. Güney Afrika merkezli kuruluş kurtarma çalışmaları dışında eğitim alanında da faaliyet göstererek deniz kuşlarının ve denizdeki yaban hayatın önemini topluma aşılamaya çalışıyor.

Red Panda Network (Kızıl Panda Ağı)

Yasa dışı avcılık ve yaşam alanlarının tahrip edilmesi sebebiyle, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından “Tehdit Altında” kategorisine alınan Kızıl Pandaların vahşi yaşamda sayılarının 7000 ila 10.000 adet arasında seyrettiği öngörülmektedir.

Doğu Nepal’de yer alan Dünya’nın en büyük biyolojik çeşitlilik alanı Panchthar–Ilam–Taplejung (PIT)’da Kızıl Panda sayısı Red Panda Network tarafından görevlendirilen orman korucularının faaliyetleri sayesinde önemli ölçüde artmıştır.

Bu alanda Kızıl Pandalar biyolojik çeşitliliğin nadide üyelerinden biridir. Clouded Leoparlar, Himalaya Siyah Ayıları ve yüzlerce kuş türü de, kurulan Kızıl Panda Koruma Ormanında bulunmaktadır. Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı, Kızıl Panda Ağı’nın destekçilerinden biri olarak, türün soy devamlığının sağlanmasında bir sorumluluk üstlenmiştir.

Nature Conservation Foundation (Doğa Koruma Vakfı)

Vakfın Hindistan’da yürüttüğü Boynuzlu Kuş Yuva Edinme Programı (Hornbill Nest Adaption Program), Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı’nın desteklediği in-situ koruma projelerinden bir diğeri. Altıncı yılını dolduran Boynuzlu Kuş Yuva Edindirme Programı, 2012’de 9 Boynuzlu Kuş yuvasını izleyen 3 köyde 3 yuva koruyucu ile başlayarak, günümüzde Arunachal Pradesh Seijosa’daki Papum Reserve Ormanı’nda bulunan 39 Boynuzlu Kuş yuvasını izleyen 10 köyde 13 Yuva Koruyucu ile devam etmektedir. Programın başlangıcından bu yana, ana konsept ‘Paylaşılan Ebeveynlik’ olmuştur. Her yuvada üç grup ebeveyn bulunur: Biyolojik ebeveyn, diğer bir deyişle boynuzlu kuşların kendileri, yuvayı insan kargaşasından koruyan yerel Yuva Koruyucuları ve yaban hayatı koruma konusundaki yuvaları benimseyen boynuzlu kuş ebeveynleri veya kent vatandaşları. Programın yıldan yıla başarılı bir şekilde uygulanması başta Hayvanat Bahçeleri olmak üzere, bağışçılardan alınan maddi destek ile mümkün olmuştur.

2017 yılında The Papum Reserve Ormanı’nda yuva koruyucularımızın çabaları sayesinde bu yıl 25 aktif yuvada toplam 21 Boynuzlu Kuş yavrusu tüylenerek başarılı bir şekilde büyüdüler. (Bir Oriental Pied Boynuzlu Kuş çifti, 2 yavru dünyaya getirdi. Pakke Tiger Reserve ve Nameri Tiger Reserve’de ise, 23 aktif yuvada 18 yavru ve 4 aktif yuvada 3 yavru bulundu. (Uzağa konuşlanmış 5 yuva kendilerince kontrolü yapılan orman personeli tarafından henüz onaylanmamıştır.)

Hornbill Research Foundation (Boynuzlu Kuş Araştırma Vakfı)

Soyu tükenme eşiğinde olan boynuzlu kuşların kendi habitatlarında bakımlarının sağlanması ve bilimsel araştırmalar için veri toplanması amacıyla 1978 yılında kurulan Boynuzlu Kuş Araştırma Vakfı, Batı ve Güney Tayland’da faaliyet gösteriyor.

Parkımızda da koruma altında bulunan Rhinoceros Boynuzlu Kuşların yanı sıra “Helmeted” ve “White-Crowned” boynuzlu kuşlar da bu bölgelerde vakıf tarafından koruma altında tutuluyor.

Kuzey Doğa Derneği

Kuzey Doğa Derneği 2012 yılında, ülkemizin en büyük kara hayvanı olan boz ayıların ekolojisinin araştırılması, daha etkin korunmaları ve insan-yaban hayat çatışmasını azaltmak için 34 boz ayıyı vericilerle izlemeye aldı. Ayrıca National Geographic Vakfı tarafından boz ayılara özel kameralar takılarak boz ayıların gözünden dünyanın nasıl göründüğü de kaydedildi. Bu çalışma sırasında, dünyada bir ilk de gerçekleştirildi, National Geographic Vakfı tarafından geliştirilen kameralar, Kuzey Doğa Derneği uzmanlarınca vericilerin üzerine monte edildi. Bu sayede boz ayının GPS konum bilgileri ile video görüntüleri birleştirildi. Böylece boz ayıların gün içerisindeki davranışları kendi gözlerinden belgelendi.

İlk elde edilen veriler 2008’de Kuzey Doğa Derneği tarafından önerilen ve 2012’de Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Türkiye’nin ilk yaban hayatı koridorunun mutlak gerekliliğini gözler önüne seriyor.

​Kuzey Doğa Derneği Başkanı Doç Dr. Şekercioğlu liderliğinde yürütülen Doğu Anadolu’nun Yaban Hayatını Araştırma ve Koruma Projesi kapsamında, Zürih, Kafkas, Zagreb ve Boğaziçi üniversitelerinden araştırmacıların katılımıyla uydu vericileriyle yapılan takip sonucu, dünyanın bilinen ilk göçmen boz ayıları Kars’ın Sarıkamış ilçesinde tespit edildi.

Proje kapsamında Zürih, Kafkas, Zagreb ve Boğaziçi üniversitelerinden araştırmacılarca Sarıkamış’taki boz ayı popülasyonundan seçilen örnek ayılara takılan uydu vericilerle ayıların hareketliliği tespit için yapılan çalışmada, Sarıkamış’taki sarıçam ormanlarında yaşayan boz ayıların, kış öncesi yaklaşık 250 kilometre mesafe kat ederek Artvin Şavşat’a göç ettikleri ve kış uykusu için geri döndükleri tespit edildi.

Proje amaçlarını özetlersek: